Kaybettik sonunda

Yayınlama: 29.04.2024
A+
A-
Konya Büyüksehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu,Yazar- Dramaturg

Işıktan hızlı kendinden yavaş izliyordu dünyayı. Baktıkça anladı gerçeği. Değişen hiçbir şey yoktu. Gelişmişlik denilen her şey koca bir yalandan ibaretti. Oyuncakların adının değişmesi, ya da ocağın yakıtının değişmesi gelişim miydi? Üstünü kapatan örtünün adının sonradan elbise olması gelişim miydi? Kralları avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışlarken bin yıl önce, şimdilerde onayladığımız kralları savunmamız, geliştiğimizi mi gösteriyordu? İlk kez nefes aldığı dünyayı tarumar ederken insan, yaşanılır başka bir gezegen araması, medeniyet göstergesi miydi?

Kendi türünü bir hiç uğruna öldürürken, uzaylıların varlığına inanmak, bilinçli olduğumuza mı işaretti?  Ne değişti, ne gelişti dünya. Hep aynı kaldı. Kandırıldı insan, milyonlarca yıldır da kandırılmaya devam ediyor. Hastalıklı ruhuna bir teselli arıyor ve bazı yalanlar uyduruyor. Akıllı olduğuna, bilinçli, olduğuna, en özel varlık olduğuna inanıyor. Aklını kullanıyor olmak, başka bir canlının yaşam hakkını elinden almaya olanak verir mi? Böyle bir hakkı olabilir mi, herhangi bir canlının?

Bu neresinden bakarsan bakalım aklını kullanamamak değil midir? Asıl cehalet bu değil midir? Güç ile merhametin, dünya var olduğu günden beri sürüp giden savaşında yenilen hep merhamet oldu. Üstelik güçlü olduğumuzu bile bile… Korkularımız engel oldu yürümemize. Olduğumuz yerde koca bir ömür harcadık. Anlamı aramak yerine anlamın kendisi olmayı seçtik. Kaybettik sonunda hep kaybettik…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.