Turneye Çıkıyoruz !

Yayınlama: 22.04.2024
A+
A-
Konya Büyüksehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu,Yazar- Dramaturg

Amatör tiyatrolar için turne dünyanın en güzel eğlencesidir. Hem para kazanırsın, hem dostlarınla vakit geçirirsin, hem de görmediğin yerleri görürsün. Bundan güzel bir şey olabilir mi?

Antalya’da yıllar önce “Antalya Deneme Sahnesi” adında bir tiyatromuz vardı. Beş metre kareyi geçmeyen bir odanın içinde bir sürü oyun çıkardık. Öyle ki kalabalık sahnelerde sıkışır, zar zor repliğimizi söyleyebilirdik. Kimsenin kimseye bir üstünlüğü yoktu. Fikirler açıktı seçikti, sert tartışmalar eşliğinde amaç sadece iyi ve doğru bir şekilde seyircinin karşısına çıkmaktı. Bütün oyuncuların, sanata kocaman bir aşkı vardı. Bitip tükenmeyen bir enerji ile hayallerimizin peşinde koşuyorduk. Başardık mı sonunda bilemem. Ama bilirim ki, yolun sonu değil süreçtir insanı mutlu ya da mutsuz eden.

O dönemde emekli olmuş, yapması gerekenleri çoktan yapmış, sanatı çok seven Selahattin amcamız, bize okullar ayarlardı. Biz de gider, oynar paramızı kazanırdık. Lakin Selahattin amcamızın bir kusuru vardı. Dedikleri genelde çıkmazdı. Ne zaman şu şekilde olacak dese, o şekilde olmazdı. Niye bilmiyorum ama o da biz de her defasında bu yalana inanırdık. Çünkü düşlerimiz, her şeyden güzeldi. Yine bir gün bize, Antalya’nın Demre ilçesinde birkaç tane okul bağladığını söyledi.

Üç kişilik benim yazdığım bir çocuk oyunumuz vardı. Araba kiraladık, bagajına da kostümlerimizi ve dekorumuz koyup, yola çıktık. Şarkılar türküler söyleyerek yolculuğumuzu tamamladık. Sahne hazırlandı oyuna çıktık. Bir baktık ki, sadece altmış kişi gelmiş. Bunun üzerine ikinci seans da iptal edilmiş oldu. Yeterli çoğunluk oluşturulamadığı için. Hepimiz Selahattin amcamızın yüzüne baktık. O, bizden daha üzgündü. Sağlık olsun deyip oradan ayrıldık. Arabanın kira bedeli, benzin parası, oyuncu parası derken hiçbir şey kalmadı. Üzerine konuştuk ve şöyle bir karar aldık. Madem buraya kadar geldik, en azından günün tadını çıkaralım. Varsın bu sefer de para kazanmamış olalım ne çıkar? Kalan parayla bir şeyler alıp yola koyulduk.

Olympos’a gittik. Oraya vardığımız da akşamdı. O zamanlar Olympos, henüz net bir şekilde keşfedilmemişti. Sadece üniversite öğrencilerinin kamp yaptığı, otellerin olmadığı bir yerdi. Hiç ışık yoktu. İnsanlar el fenerleriyle dolaşıyordu sahilde. Ateşler yakılıyor karşısına geçip gitarlarla şarkılar söyleniyordu. Milyonlarca yıldız gökyüzünde bize gülümsüyordu. Gökyüzünü bir daha o kadar parlak ve ışıklı görmedim. Sahilde bir şeyler içip, gece yeniden yollara düştük ve Antalya’ya döndük.

Ömrüm boyunca unutamayacağım güzel bir gündü. Sonralarında çok daha iyi oyunlarda oynadım. Büyük görkemli dekorlar, muhteşem ışıl ışıl kostümler giydim. Özel makyajlar yapıldı. Ama hiçbir zaman, o gün ki kadar mutlu olmadım. Biliyorum ki, bir şeyi süslediğinde ne yazık ki özünü kaybediyorsun. Şekilli bir yalnızlık çıkıyor karşına…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.