“Devletlü muhterem!”
‘Vatandaş’, derdini söyler!
‘Duyamadım’!
‘Gazeteci’, söz verdiği ‘vaatlerini’ sorar!
‘Hatırlayamadım’!
‘Kurmayları’, iş başında yakalanır!
‘Bilemedim’!
…
……
“Ne alâ!”
Böyle ‘başkanlığı’; ‘Sosyal medya fenomeni’,
‘Kennedy dayı’ ‘Cihangir’ de yapar!
‘Kasa’ya da, ‘1 milyoncu Mehmet’!
/
İki ‘sevimli’ adam!
Bizimle ‘kafa yaparlar’ da, hiç olmazsa;
…’dağıtır, kendimizle neşemizi buluruz’!
/
“Şu mektepler olmasaydı, ben bu maarifi ne güzel idare ederdim!’
…diyen ‘tarihi’ ‘devletlü’ ‘muhteremi’,
gel de hatırlama!
|…|
“Çantadaki Keklikler!”
“Ezan 20 geçe mi?”
“1 geçe sonra dediler!” “Benim zayıf olduğum konular!” “Benimde!”
*
‘Hikâyeyi’ biliyorsunuz!
‘Ezan’ vaktini takip ederken;
seçim otobüsünün üstünde kalan partililer!
…Sadece ‘mikrofon’ mu açık?!
/
Buradan tavsiyemdir:
“Stratejik olun az biraz!
Bi defa da olsa ‘ilmihâl’ okuyun!
Ya, ‘elektronik’ten anlayan olun:
…Yada ‘mikrofondan uzak durun!”
/…
‘Ağzınızı’ kapatamıyorsunuz?
…Bari ‘mikrofonunuzu’ kapatın!
/
‘De bana’:
Şimdi ‘çantadaki keklik’ kim?!
|…|
“Al sana bi kaya…!”
Bir başka ‘fecâat’!
/
Bir salon toplantısında geçiyor.
Diyor ki ‘bedhah’:
“Türkiye, 250 yıl bile Avrupa medeniyetini yakalayamaz. Mercedes yapmaya, en iyisini yapmaya genetik olarak müsait değiliz.”
…
…….
Bu ‘genetiği bozuk’!
…cümleler, ‘kent uzlaşısı’ ittifakının, ‘İstanbul Büyükçekmece adayından!
‘Dem’ değil, ‘Demlik’!
…Büyüğünden!
………….
“Akoús Kýrie?” (*)
11 yaşında, ‘Bey’!
12 yaşında, ‘Sultan’!
21 yaşında, ‘Konstantinapolis’!
…’Doğu Roma’ya nokta!
‘Orta Çağ’a elveda!
‘Yeni çağ’a ‘merhaba’!
‘Kayzer- Rûm’!’
‘Ayasofya’!
‘Dört Kıt’a’!
/
‘Felsefe, hadis, tefsir, fıkıh, kelâm,
tarih, geometri ve matematik’te, ‘nirvana’!
‘Türkçe dışında Arapça, Farsça, İbranice,
Keldanice, Slavca, İtalyanca, Yunanca ve
Latince’yi ana dili gibi bilen’!
………….
“Fatih Sultan Mehmet”;
…keser mi sizi bayım?!
“lígo istoría !”(*)
…..
Bu arada, unutmadan:
“Biz müsaitiz!”
|…|
“Koca MustâPaşa'”
Uzun bir ‘şiirdir’, ‘çok uzun’!
‘Koca MustâPaşa’..
‘Coğrafyanın’ ‘özü’dür!
İki mısrası bile ‘tarihin’ ‘canını’ alır!
/…
“Derler ki, İnsanda derin bir yaradır köksüzlük; / Budur âlemde hudutsuz ve hazîn öksüzlük.”
…………………….İmza: ‘Yahya Kemal Beyatlı’