Hâfız.. Nadide bir ömür hikayesi
Adem’in zürriyetinden,
İbrahim’in milletinden,
Muhammed’in ümmetindendi.
İtikat’ta, Ehl-i sünnet vel-cemaat
Amel’de, İmam-ı Azam Ebu Hanife’ydi.
İmanı’nın şartları tamdı.
Tasavvufta
kesin nasları yoktu
ama tarikte, Kadiri’ye yakın durdu.
Şiir ve İlahi de Yunus Emre’ciydi.
Tütüncü, nargileci, ehli keyf mizaçtan uzak tuttu, ‘kabesini’..
Yalanı konuşana bile yüz vermedi.
Rabıtasında kalbi ve dili temizdi.
…Dergahın yolunda yürüyen,
yürürken hayaller kuran,
Aşk deryasının mahkumluğuna talip olarak hissetti kendini hep.
Öyle de yaşamaya alıştı.
Yunus’un…
‘Sövene dilsiz, dövene elsiz gerek’ sözleri hayat felsefesiydi desek, yeriydi.
…’Köpeklere karşı taşları bağlayamam kusura bakma’ der kabullenmezdim.
‘Sarı çiçeğe’ hem sorar hem söylerdi.
Ezanı arabî makamıyla okurmuş.
Çok güzel okuduğunu söylerlerdi emsalleri..
Taltif görürmüş.
Sıcak iklim adamıydı.
Ateşi, yanarken sevdi.
Soğuktan hep kaçtı.
Biraz da tasavvuf miskiniydi.
Tasavvufun ‘Hafız, okumuş, sesi güzel’ yerel bölüğünün erenlerindendi.
Hatta biraz fazlaca miskindi.
Vazifesiyle uyumluydu.
Büyükninesi okusun Hafız olsun istemiş, o bölgenin hocalarından ders aldıkça da mutlu olan büyükninesi onu ‘Hacıbeyim’ diye severmiş. O çok tutmadı bunu, ismini daha çok seviyordu, ‘Yusuf hoca’ denilmesini istedi.
Bildiklerini öğretmeye hevesliydi.
Hiç unutmam, izinli olduğu Pazar günleri, taaki ilkokul 5’inci sınıfa kadar dışarıya çıkamadım, otorite yanı da ağırdı biraz.
Kerrat cetvelini çocuklarına ezberleten ilk matematik öğretmenimizdi yani.
Velhâsıl..
Çalmadı, hakkı olanı bile almadı.
Kendine münhasırdı, suya sabuna dokunmadan taşıdı emaneti.
Sekiz yıl oldu, sahibine teslim etti.
Dünya,
öğretecekse, öğütüyor,
öğrenecekse un gibi ediyor.
“Âvâzeyi bu ‘âleme Dâvûd gibi sal”/dılar
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ/ları kaldı”
Akılda kalanlara, yatağı yürek olanlara ne mutlu..
‘Anacığımız’, ‘Sahabeydi’..
Soylu, nadide bir kadındı.
Rüyalarında bile dua eder çocuklarına.
“Kadın ve başarı’ tanımına şunu da ekleyin:
“Cennete giden her erkeğin arkasında mutlaka bir kadın vardır.”
Dün gece
ruh hanemize misafir oldular,
şenlendik..
Duygu nehrimizin
kabardığına verin, bugün..
Özlüyoruz.
/
‘Tüm ana babalarımıza sonsuz rahmetle…’
*