Şekilci Dünyanın Sonu

Yayınlama: 13.05.2025
Düzenleme: 13.05.2025 23:00
A+
A-
Konya Büyüksehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu,Yazar- Dramaturg

Gördüğümüz herhangi bir şeyin gerçek olduğunu nasıl anlarız? Ya da şöyle soralım. Gerçek nedir? Gördüklerimizde, bizi inandıran duygu ya da güç nedir? Hadi bir soru daha sorayım. Baktığımız bir şeyin, güzel olup olmadığını nasıl anlarız? Emin olmadığımız ve hiçbir zaman da emin olamayacağımız bir düşüncede, nasıl oluyor da karar verip ve nasıl oluyor da güzel bulmadıklarımızı ötekileştirebiliyoruz? Örneğin bir siyah tenlinin, beyaz tenliden daha aşağıda olmasının sebebi nedir? Bunun kararını kim ve neden vermiştir? Kendi mesleğimden yola çıkacak olursam eğer, Aristoteles’in “Poetika” adlı eserinde Komedya için, “aşağı insanın güldürüsüdür” der. Aristoteles bunun kararını, neye dayanarak ve nasıl vermiştir? Neden insanları güldürmek, eğlendirmek, bir tragedya kadar değerli olmasın? Bu net ve keskin ayrımın nedeni nedir? Neyse bunlar bizim iç meselemiz. Biz konumuza dönelim.

Antik dönemlerde melez doğanlar için, “Tanrının laneti” söylevini kullanıyorlardı insanlar. Şimdi ise; dünyanın en özel varlıkları olarak kabul ediliyor. Peki değişen ne oldu? Tenleri mi değişti? Alışkanlıkları mı? Konuşmaları mı? Söyledikleri mi? Söylemedikleri mi? Ne oldu da binlerce yıl sonra, çirkin olan güzele dönüştü? Buradan şu sonucun doğması kaçınılmazdır. Gerçek manada güzel diye, çirkin diye bir şey yoktur. Gördüğün şeye nasıl baktığınla ilintilidir her şey.

 Siyahiler asırlarca köle olarak yaşadı, dünya denilen yer kürede. Daha düne kadar Amerika’da beyazlarla aynı otobüste yolculuk etmeleri yasaktı. Sonra bu yasak kalktı. Ancak bu sefer de en arkada oturmak zorunda bırakıldılar. Şu an bile bu iğrençliğin kalıntılarını görmeye devam ediyoruz.

Ukrayna’da bir savaş oldu. Masum insanlar, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, erkekler öldürüldü. Bir gün bir haber izledik. Sığınakta onlarca çocuk masumca, ölmemek için saklanıyorlardı. Gözlerinde korku ve masumluk vardı. Bütün dünya olarak, bu durumdan çok etkilendik. Nasıl olur da böylesi muhteşem güzelliklerin ölmesine izin veriyordu insanlar? Bu düşüncelere kesinlikle katılıyor ve altına imzamı atıyorum. Ancak Filistin’de de bir savaş oldu. Hatta halen devam ediyor. Ukrayna savaşının çok daha ötesinde katliamlar yapılıyor orada. Hastaneneler vuruluyor, şehirler yakılıyor. Çocuk, yaşlı kadın demeden kim varsa öldürülüyor. Peki neden Filistin’deki çocuklar, Ukraynalı çocuklar kadar değerli değiller. Tenleri yüzünden mi? İnançları yüzünden mi? Yaşadıkları yer yüzünden mi? Fakir oldukları için mi? Onlar çocuk değiller mi? Omzuna alıp dolaştırsak, gülümsemezler mi? Sarılsak sıkıca mutlu olmazlar mı? Şekeri sevmezler mi? Bizi çocukta bile şekilci davrandıran, kirli düşüncenin kaynağı nedir? Nasıl oluyor da bu kadar iğrençleşebildik? Bize başka gezegenler değil, bize başka bir insan gerek. İnsan olduğunun farkında olan… Ve sadece “insan” olan…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.