Gençler İçin Başarı Kılavuzu
Başarmanın ilk tılsımı var olma nedenimizi bilmektir. Hayattaki amaçlarımızı iyi tespit etmek, hedeflerimizi akılcı bir yöntemle belirlemektir.
Belirledik. Artık sıra yola revan olmak, ileriye doğru yürümektir. Yürüyüşe başladık. Hangi yoldan gideceğiz, kimlerle gideceğiz, nereye varacağız? Bu soruların cevaplarını veriyor olmamız gerekir.
Hayatın ilk başlarında karmaşık yollar tercih edilmemeli, yol arkadaşları yolun sonuna kadar seninle gelecek kadar erdemli insanlar olmalı, varılacak hedefin sonunda huzur, mutluluk, refah olmalı.
Bu yolculukta her şey mubah olmamalı, amaca giden her yol meşru görülmemeli, erdemin rehberliğinde ilerlenmeli.
Hareketli bir hayatımız olmalı ancak denge de önemli. Farklılıklarımızı korumalıyız ama uyumlu da olmalıyız.
Her eylem küçük bir adımla başlar. Bu adım doğru adım olmalı. Büyük işlerin altına tek başına giremeyiz, girmemeliyiz. Büyük işleri parçalara bölüp iş bölümüyle başarabiliriz.
Hayat yolculuğunda zamanın getirdiği yeniliklere yenik düşebiliriz. Rutinleşme hastalığına yakalanabilir, kendimizi tekrar etme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Bu durumda yapılacak ilk iş yenilikçilik kurslarına katılmak olmalı.
Şiir, öykü, roman, tiyatro yazıyorsunuz, tıkandınız, eliniz bilgisayarın tuşlarına gitmekte zorlanıyor. Hemen ileri yazarlık, yaratıcı yazarlık kurslarına katılın. Sosyal yenilikçiliğinizi geliştirin.
Sivil toplum kuruluşlarının, partilerin, odaların, birliklerin, sendikaların ve şirketlerin basın biriminde çalışıyorsunuz, dijital medya platformlarını yönetmekte zorlanıyorsunuz, hemen yeni medya kurslarından takviye alın.
‘Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir’ denir. Görülüyor ki, yapay zeka artık hayatımızın her alanında olacak, yapay zekadan yararlanmayan kim olursa olsun geride kalacak. O zaman ne bekliyoruz, yapay zekayı öğrenmenin mecralarını araştıralım, kısa sürede öğrenelim.
Doğru adım atmak önemli. Doğru adımı ilerletmek, geliştirmek bir o kadar değerli bir eylem. Çünkü fark atmak için fark oluşturmak gerekiyor.
Fark oluşturmak için de odaklanmak, zihni, zemini ve zamanı verimli kullanmak olmazsa olmaz. Acaba kaçımız zihin kapasitemizi tam kullanıyoruz, zamanı iyi yönetiyoruz, alet ve mekanları verimli kullanıyoruz?. Sanırım, tembelliği yenmenin üretkenliği artırmanın sihirli formülü zihin, zaman, zemin üçlüsünü iyi kullanmaktan geçiyor.
Eleştiri insanı geliştirir. Eleştiriden korkmamak lazım. Kusurlarımızı kabul etmek, düzeltmek, yanlıştan dönebilmek erdemdir. Bu yeniden doğru yolda ilerlemenin gerçek yöntemidir.
İnsan kendi kendini zora ve dara sokabilen varlıktır. En çok zora girdiği noktaların başında finans yönetimi gelir. Evin, şirketin, ülkenin finansını yönetirken gelir gider, nimet külfet dengesini gözetmeliyiz.. Gelirimizden fazla harcar, ödeyemeyeceğimiz borçlanmaların altına gireriz.
Gelirle gider arasındaki makas açıldıkça stres tepemize biner, aile huzuru ve sağlığımız bozulur. Aman dikkat.. Milyonlarca insan finans yönetimini yanlış yaptığı için bugün büyük sıkıntılarla boğuşuyor. Hele hele ekonomik kriz tepemizde Demokles’in kılıcı gibi dururken çok daha dikkatli adımlar atmalıyız.
Bütün bunları başarabilmek için sağlıklı bir beden, sağduyulu bir akıl, dingin bir ruh lazım. Bunun yolu da dengeli beslenme, stresten uzak durma, dinlenmesini bilme, küçük küçük spor ve yürüyüş yapmaktır.
Sürekli muhasebe ve muhakeme yapmalıyız. Günlük, haftalık, aylık ve yıllık maddi ve manevi bilançomuzu çıkarmalıyız. Artıda mıyız, ekside miyiz? Bir dönem çok konuşulurdu, bugünlerde unutuldu.
SWOT Analizi, güçlü ve zayıf yönlerimizi tespit etmek. Zayıf noktalarımızı güçlendirmek, güçlü yönlerimizi yaygınlaştırmak ve geliştirmek. Yine fırsatları ve tehditleri belirlemek. Fırsatları en verimli şekilde değerlendirmek, riskleri ve tehditleri bertaraf etmek için önlemler almak. Sorunları görmezlikten gelmek, fırsatları ıskalamak en temel hatalarımızdan biridir.
Son olarak iki uyarım daha olacak. Biri tükenmişlik sendromuna yakalanmayın. Tükenmişlik sendromuna yakalanmamak için küçük küçük farkındalıklar peşinden koşun. Sosyal hobiler edinin. Asla rutinleşme/tekrara düşme hastalığına yakalanmayın. İkinci uyarım ise mükemmellik peşinde koşmayın. Çünkü mükemmellik peşinde koşan başlayamaz, başlasa da bitiremez. Küçük kusurlarınız olsa da, küçük adımlarla da ilerleseniz yolunuza devam edin.
Biraz nasihat gibi oldu ama bunları yazmak içimden geldi. Değerli okuyucularımı, hayat yolculuğunda başarılar diliyorum.