Erdemler/Değerler Eğitimi

Yayınlama: 18.09.2024
A+
A-

Kişiliğin, kimliğin, karakterin özü ve temel taşı erdemdir. Erdem değerlerini sözlü  dile getirmenin toplumsal bir yararı yok; olmaz, olamaz da.

Toplumsal çürüme ve haksızlıklara karşı insanlar erdemlerinin derecesine göre farklı farklı tepkiler verir. Kimi susar, kimi söylenir, kimi söyler, kimi de itiraz ve müdahale eder. Yüksek erdeme sahip olanlar ise erdem değerlerini yaşayarak rol model olur, başkalarının da erdemlerle buluşmasını öncülük eder. En kıymetli erdem değerlerin yaşanması hatta başkalarının da yaşaması için gayret içinde olunmasıdır.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde ‘milli ve manevi değerlerin yaşandığı huzurlu aile ve toplum’, ‘çevre dostu yaşantıların oluştuğu yaşanabilir çevre’ ve ‘içsel ahenge sahip huzurlu insan’ hedefleniyor. Teorik olarak kulağa hoş geliyor. Pratik milletçe hepimizin malumu. Teorik olarak bütün sistemlerin temel hedefi, bireyin, ailenin, toplumun ve insanlığın huzura ve mutluluğa ulaşmasını sağlamaktır.  Bu da erdem değerlerin tek tek veya toplum olarak yaşanmasından geçer.

Peki, erdem, değer ve eylem bütünlüğü neden sağlanamıyor? Yaşanabilir bir Türkiye, adil bir dünya; huzurlu birey, aile, toplum ve insanlık hedefine niçin ulaşılamıyor? Bu sorunun cevabını temel erdemlerin doğru ve yanlış uygulamaları üzerinden açıklamaya çalışacağım.

En önemli erdemlerden biri adalet; hakkaniyetli davranmak, ölçülü ve dengeli olmaktır. Kendi hak ve özgürlüklerini uygun şekilde kullanma, başkalarının haklarını kullanmasına engel olmama hatta yardımcı olma, liyakat ve ehliyete önem vermek,  ön yargısız olmaktır. Yargıya güvenin çok düşük olması, sistemde torpilin halen geçerli olması, liyakatli insanların sistem dışına itilmesi, yargı sisteminde cezasızlığın yaygınlaşması, yetki, görev ve sorumluluk dağıtımında haksızlıkların yapılması adalet erdeminin  hayata geçirilemediğinin açık göstergeleridir. Bu da ancak hak eksenli bir eğitim sistemiyle yetişen nesillerle çözülebilir.

Aile hem toplumun hem devletin temelidir. Dolasıyla aile bütünlüğü de temel erdemlerden biridir. Aileyi ayakta tutacak temel değerlerde sevgi, saygı, anlayış ve  güvendir. Eğitim sistemi bireylerde,  aile içi iletişimin, işbirliğinin, dayanışmanın nasıl sağlanacağının yol haritasını öğretmeli, her yaştan bireyin aile içindeki sorumluluklarını hakkıyla yerine getirme bilinci aşılamalıdır.

İnsanlığın gelişim ve ilerlemesini sağlayan erdemlerin başında gelen değer çalışkanlık erdemidir. Tersi sosyal bir hastalıklarımızdan biri olan tembelliktir. ‘Başkaları çalışsın, biz yiyelim’ diyen insanların sayısı gittikçe artıyor. Çalışmak ve çalışkan olmak alay konusu olabiliyor. Halbuki üretmek, eser ortaya koymak, helal kazanç elde etmek çok kıymetli bir erdem, değerini bilene…

Çalışkanlık erdemini destekleyen  bir diğer erdem azimli olmaktır. Pes etmek ne kadar erdemsiz bir davranış ise, yenilgi ve başarısızlık sonrası yeniden yeniden denemek insanı yeniliklere götüren bir yoldur. Edison’a elektriği bulduran azimli ve kararlı olmasıdır. 

Çıkar eksenli bir düzen ve hayatın yaşandığı günümüzde dostluk erdemi de öne çıkıyor. Arkadaşını dertlenerek ve empati kurarak dinleyen, onun sorununu çözmesinde yardımcı olan insanları ne kadar da özlüyoruz. Çünkü sayıları gittikçe azalıyor. Arkadaşının  kötü bir alışkanlığa başlamaması  için kollarını makas gibi açarak engel olan dost insanlara  ülkenin ihtiyacı var.  Dostluk erdeminin gençlere anlatılması ancak olumlu örnekler vererek gerçekleştirilir. Peygamberimizin Hz. Ebubekir ile, Mehmet Akif Ersoy’un Hasan Basri Çantay ile, Sezai Karakoç’un Cemal Süreyya ile dostluğu gibi çok sayıda örnekler  gençler için rol model olarak sunulabilir.

Psikologlar, toplumda mankurtlaşma, robotlaşma ve ruhsuzlaşma sürecinin yaşandığını söylüyorlar. Bu süreçte  toplumun dertlerine duyarlı, insanlığın sıkıntılarına  kulak veren bir nesil ihtiyacı artık bir zorunluluk. Bu duyarlığın özellikle deprem, sel, salgın hastalık gibi  afetler döneminde zirve yapması, yüksek bir dayanışma ve yardımlaşma ruhunun toplumun tüm katmanlarından var olması arzu edilir.

Yine samimi, doğru, güvenilir, emanet duygusu yüksek, yalan, hile, ve aldatmadan uzak bir insanın temel harcı dürüstlük erdemi de toplum için olmazsa olmazlardandır,.

İşitsel, görsel, yazılı ve sosyal medya kanallarıyla mahremiyet erdemine zarar veriliyor, yıpratılıyor, değersizleştiriliyor. Kişisel bilgiler,  aile içi ilişkiler  ve kurumsal  sırlar sokağa düşmüş durumda. Devlet, kişilerin bedensel, mekânsal mahremiyetlerine karşı çok duyarlı olmalı. Eğitim sisteminde çok fazla üzerinde duyulmayan bu konu mutlaka derslerde ele alınmalı, daha çocuk ve genç yaşlarda başkalarının özel hayatına saygının değeri anlatılmalıdır. 

Merhamet erdemi insanı insan yapan en büyük değerlerden birisidir. Merhametli olmak, vicdan sahibi olmaktır. Bugün İsrail’li yöneticilerde merhametin küçük bir kırıntısı olsa çocukların üzerinden dozerlerle geçerler miydi, masum insanları katlederler miydi?

Bu erdemlerle birlikte,  gösteriş ve övünmekten kaçınmayı sağlayan mütevazılık erdemi, yanlışa boyun eğmeme, yanlışlarla mücadele etmek olan sabır erdemi, teşekkür, takdir etmeyi de kapsayan saygı erdemi, tüm canlılara değer verme ve anlama değeri olan sevgi erdemi, ülkenin ve toplumun çıkarlarını kendi çıkarlarından üstün tutmak olan vatanseverlik erdemi, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamak olan yardımseverlik erdemi gibi çok sayıdaki erdem toplumun gelişmesi, ilerlemesi, huzurlu, mutlu, barış ve refah içinde yaşaması için olmazsa olmaz erdemlerdir.

Bu erdemler; projelerle, görsel filmlerle, oyunlarla, yaparak yaşayarak öğrenme yoluyla, örnek olayların anlatımıyla anlatılmalıdır. En önemlisi ise hiç kuşkusuz rol modellerin varlığıdır. Toplumda erdemleri yaşayan ne kadar insan varsa gençlerin erdemleri benimse ve yaşaması o kadar kolay olur.

Yeni yazıya beceriler konusuyla devam edeceğiz.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.