Eceliyle ölebilmek

Yayınlama: 05.01.2024
A+
A-
Konya Büyüksehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu,Yazar- Dramaturg

Çabucak büyüdü. On yedisine geldiğinde kırkındaydı sanki. O coğrafyada herkes çabucak büyümek zorundaydı. Oralarda zaman başka türlü, daha hızlı, daha acımasız akmaktaydı. Başka türlü yaşama şansları yoktu. Ancak kalabalık olunca umutları olabilirdi. Yalnızca güçlünün söz sahibi olduğu bu cehennemde, cennet vadiyle kandırılmışlardı. Daha, anne baba demeyi öğrenmeden ölüyordu çocuklar. Bu sözü duyup şükretmeden ölüyordu adamlar. Ailecek pikniğe gitmeden ölüyordu kadınlar. Nüfus hep diri, hep gençti. Zira kimse büyümüyordu. Geriye kalan koca koca insanlar susuyordu. Altın kaplı mikrofonlardan yardım çağırıları yapıyorlardı. Kınayarak, dua ederek, sorunun çözüleceğini sanıyorlardı. İki yüzlüydü dünya. Ölümde bile şekilciydi. Sözün ona satmıştı ya topraklarını dedeleri, o yüzden kesinkes ölmeyi hak ediyordu çocuklar. Susuyordu dünya! Ve her zaman olduğu gibi Tanrıyı suçluyorlardı.

Hiç sevmemişti, sevilmemişti henüz. Yağmurda özgürce el ele dolaşmamıştı sevdiğiyle. Islanmamıştı hiç… Hiç denize gitmemişti. Hiçbir zaman oyuncakları olmadı. Çarpışan arabalara hiç binmedi. Üst araması yapılmadan hiç camiye gitmedi. Tek derdi vardı kendi ülkesinde, özgürce ve mümkünse eceliyle ölebilmek…

Çabucak büyüdü. Başka şansı da yoktu. On yedisine geldiğinde kırkındaydı…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.