“Çoğunluğun Sesi!”
Bu ülkede, ‘adını’, siyasi-politik malzeme haline getirmeyen, getirenlere ve getirilmesine karşı çıkan!…
‘Üzerinden’ güç devşirme, aba altından sopa gösterme düzenbazlığı ile toplumsal mobing aracına dönüştürenlere fersah uzak ve öfkeli!…
Kraldan fazla Kralcılara midesi bulanık!
Şakşakçı, goy goycu, omurgasız, rüzgar güllerine ifrit!…
Cumhuriyet, demokrasi, insan hak ve özgürlükleri kavramlarına aşık, lakin öznesi ve yüklemi ‘darbe’ olan ‘arızalı’ tüm cümlelere karşı tiksinti duyan!…
Yani kısaca, Atatürk’le sorunu olmayan, çağının ve zamanının içinde hakkını teslim eden, yargılamadan değerlendirerek, saygıyla anan ‘çoğunluk’ var!
*
İnanın, sağ olsaydı, “Beni milletimize karşı ‘kılıç’ yaparak baskı altına almışsınız, milletin gönlündeki beni istismâr edip sevgiyi nefrete dönüştürmüşsünüz?
Siz hangi mihrakların aparatı olmuşsunuz;
hangi odakların sözcülüğünü yapıyorsunuz?!
Yıkılın karşımdan!
Terkedin ülkemi!”
…derdi.
Kesin!
Sözüm, ‘ideolojilerin deli gömleklerini’ giymiş, gözleri kör, kulakları sağır, kalpleri kilitli, dilleri zehirli olanlara;
Düşün artık, milletin değeri Atatürk’ün ve milletin manevi değerleri kutsallarının yakasından!
Tüm ülkeye, millete ve geleceğine büyük zarar veriyorsunuz!
Yeter artık!
Dibini çıkardınız!
‘İlimsiz’ Din ve ‘Bilimsiz’ Atatürk yobazlarından millet bıktı, siz halâ bıkmadınız mı?!