Bilim Kadınına Çamur Atanların H-İndeksi: SIFIR!
Yahu…
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın akademik karnesine “zayıf” diye not düşmüşler! H-indeksi 5’miş! 202 rektör arasında 178’inci sıradaymış! Haber başlıkları, “Özlenen Hoca’ya soğuk duş!” diye patlatılmış. Gazete kupürleri, sosyal medya infilakları… Aman Allah’ım, vah Türk bilimi çuvallamış!
Haberi görünce gazetecilik refleksiyle, doğrulatmadan inanmak istemedim.
Sonuçta etik habercilik hâlâ sorarak yapılmalı, değil mi?
Akdeniz Üniversitesi’ni aradım.
Verdikleri cevap ne mi oldu?
Haberde yazılanın tam tersi.
Gerçek şu: Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın H-indeksi 22.
Türkiye’deki rektörler arasında ilk yüzde 25’te!
Haberde iddia edilen “178’inci” ve “h-indeks 5” ise… YALAN!
Dümdüz, çarpıtmışlar. Kasten, bilerek, isteyerek. Bilim kadınının itibarını sıfırlamak için, kuyruk acısıyla, kocaman bir YALAN!
H-indeks nedir diye soracak olursanız…
Bir bilim insanının kalıcı izini ölçer. Örneğin; h-indeksi 22 demek, 22 makalesi en az 22’şer kez atıf almış demektir. Yani, bilim dünyasında kabul görmüşlük, saygınlık, etki demektir. Bu ölçümün kaynağı da bellidir: Google Scholar, Scopus, Web of Science! Uluslararası arenada geçerli, şeffaf, herkesin kontrol edebileceği veriler.
Peki, kim bu kıymetli bilim kadınına çamur atma cüretini gösteriyor?
Hangi cesaretle?
Dünyada ilk rahim nakli operasyonuna imza atan ekibin başında o vardı!
Türkiye’de ilk yüz nakli, ilk çift kol nakli gibi tarihi tıbbi başarılara liderlik etti!
Plastik ve rekonstrüktif cerrahi denilince, dünya çapında tanınan, uluslararası kongrelerde ülkemizi temsil eden sayılı isimlerden biri!
Makas tutan elleriyle, insanlığa umut olan, dünya tıp literatürüne girmiş bir hekim!
Onun akademik etkisini, birkaç rakamın gölgesine sığınarak sorgulamaya kalkmak… GÜLÜNÇ! Komik ötesi! Tıpkı, Einstein’ın teorilerini, “Hocam sınav kağıdına formülü eksik yazmışsınız” diye eleştirmek gibi! Akıl alır gibi değil!
Peki neden?
Neden bu kara propaganda?
Neden bu bilim kadını hedef tahtasına oturtuluyor?
Cevap basit: Fesat!
Yenilikçi, dönüştürücü, kararlı bir rektör profili, bazı muhterislerin iştahını kabartıyor. Öğrenci odaklı politikalar, şeffaf yönetim, üniversiteyi çağa taşıma çabası… Bunlar, “eski Türkiye” artıklarının hiç hoşuna gitmiyor. Eleştirecek hakiki gerekçe bulamayınca, ne yapıyorlar? Uyduruyorlar!Akademik verileri çarpıtıyorlar! Bilimi, liyakati, emeği çamura buluyorlar!
H-indeksi mi?
Asıl sormamız gereken: Bu yalan haberi atanların “ahlak indeksi” kaç?
**Bilim insanına kumpas kuranların “insanlık puanı” sıfırın kaç katı altında?
Son söz:
Bu ülke; ömrünü bilime, insanlığa, gençlere adamış Özlenen Özkan gibi kadınların omuzlarında yükselecek. Çamur atanlar, iftira uyduranlar, kıskançlık kusarak itibarsızlaştırmaya çalışanlar ise… Tarihin karanlık sayfalarına, kendi yalanlarının çamuruyla gömülecek.
Gerçek bilim insanlarının h-indeksi yükselirken…
Onlarınki hep SIFIR kalacak!
Oysa gerçekleri görmezden gelip bunları farklı bir dil ile anlatmaya çalışanlar gözlerinde ki bantları çıkartıp üniversitenin fiziki yapısından, üretim anlayışını bir görebilseler Akdeniz Üniversitesi fabrıka misali dumanı tüten insanlığa hizmet veren, araştırmacısını destekleyen, eğitim de kalitesini yükseltmiş bir üniversite olduğunu görebilecekler. Anlaşılıyor ki Körebe oyunu onların en sevdiği oyun. Bu yüzden hep Ebe kalacaklar, karanlıkta ışığı görse bile aydınlığa ulaşmamak için ortalıkta dönüp duracaklar.