33 Asker artı 3 Öğretmen Kaç Eder?
1993 yılının Mayıs ayı idi. Sıcaklar usulca kendini göstermeye başlamıştı. Dualarla, törenlerle, halaylarla, gözyaşları ve kahkahalarla, temennilerle, köşeye çekerek askerde yapması gerekenler anlatılarak, binlerce asker sırayla usta birliklerine uğurlanmıştı. 24 Mayıs günü, Malatya’ya usta birliklerine gidecek olan 33 asker, KTM’lerden (Katılım Toplanma Merkezi) ayrılıp yola çıktılar. Bazıları biliyor, bazıları ise bu toprakları ilk kez görüyordu. Görünce uçsuz bucaksız muazzam toprakları, bir kez daha anladı gencecik çocuklar. Cennet vatanın her karesi, gerçekten de cennetti.
Doğu’da askerlik yapmak garip bir histir. Bir de o yıllardaki terör olaylarını düşünürsek, daha da garip bir his haline geleceği aşikârdır.
Elazığ – Bingöl karayolunda seyir halindeyken, Terör örgütü tarafından durduruldular. Kimse ne yapacağını bilmiyordu. Silahsız ve savunmasızdılar. Kimlik kontrolü yapıldı ve herkes aşağı indirildi. 33 asker başka araçlara bindirilip, en yakın köye götürüldüler. Saat 18:00 sularıydı. Bindikleri araçta, 3 öğretmen vardı. İçlerinden bir asker, öğretmenlere yaklaşarak; “korkmayın! Biz devletiz. Sizi buradan kurtaracağız” dedi. 20 yaşlarında gencecik bir çocuk, böylesi bir olayın içinde bile, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşına moral vermeye çalışıyordu. Yarı boşaltılmış, pek kimsenin yaşamadığı bir köye geldiler. Köyün meydanında, askerler ve üç öğretmen sıraya geçirildi. Terör Örgütü lideri (PKK) Abdullah Öcalan’la anlaşmazlığa düşen Şemdin Sakık, emrindeki 150 kişilik şeytan topluluğuna, gece saat 03:00 sularında, ateş emrini verdi. Makineli tüfekler ve ağır silahlarla dakikalarca askerlerimiz ve öğretmenlerimiz tarandılar. Ölüp ölmedikleri defalarca kontrol edildi. Yaralı olanlara yeniden ateş edildi. Yarım saat sonra, pılını pırtını toplayıp korkak hayatlarına, yani inlerine geri döndüler. Üç askerimiz öldü sanılarak kurtulmayı başarmıştı. Ama 33 askerimiz, oracıkta şehit edildi. 3 öğretmeniz de öyle… Türkiye, sabah bu haberin duyulmasıyla sarsıldı. Terör örgütü acilen toplanma kararı aldı. Kimse ama kimse, böylesi bir vahşeti beklemiyordu. Sonrasında Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ardı ardına operasyonlar yaparak, Terör Örgütüne darbeler indirdi. Şemdin Sakık’a ise Öcalan tarafından infaz emri verildi. Türkiye’den kaçarak Sakık, KDP Peşmergelelerine sığındı. 13 Nisan1998 yılında, Duhok kentinde düzenlenen bir askeri operasyonla yakalanıp Türkiye’ye getirildi. Kısa süren mahkemesinde idam cezasına çaptırıldı. Cezası, sonra ömür boyu hapse çevrildi. Ergenekon davasında gizli tanık olarak dinlendi.
Ağabeyi Sırrı Sakık, üç dönem milletvekilliği yapmıştır. Çözüm sürecinde de, önemli bir rol oynamıştır.
Tüm bu olanların ne önemi var ki? Şehitlerimiz asla geri gelmeyecek. Hele ki dün yapılan konuşmalardan sonra, asla geri gelmeyecek. BİLİN İSTEDİM.